PSİKOLOJİ NEDİR – PSİKOLOĞUN GÖREVLERİ NELERDİR?
Psikoloji, insanın neden,niçin ve nasıl davrandığını araştırır ve bilinçli durumlarını inceleyen bilim dalıdır. Düşünme, algılama, hafıza, muhakeme gibi zihinsel süreçlerin davranışlarla ilişkisini anlamaya çalışır ve bu süreçlerde meydana gelen sorunlara çözümler bulmayı hedefler.
Peki “Psikolog” deyince genel olarak aklımızda neler canlanıyor ?Bir meslek ismi, psikoloji bölümünü bitirmiş kişi, anlayan,dinleyen, çözüm üreten, sorun çözen…
Psikolog, psikoloji alanında lisans eğitimi almış kişidir ve insanların düşünce, duygu, davranış gibi psikolojik süreçlerini inceler. Psikolojik semptomların tanı ve tedavisine yönelik psikoterapi çalışmalarında bulunur. Bu görüşmelerde çeşitli terapi yöntem ve tekniklerini kullanır. Gerekli durumlarda kişilik, zeka, yetenek, tutum ve davranış testlerini kullanarak sorunun olası kaynağı hakkında gözlemlerini destekleyecek çalışmalar yapar. Psikologların çalıştığı popülasyonlar da çok çeşitlidir, desteğe ihtiyaç duyan birey, aile ve çocuklara destek olabilirler. Psikologlar danışanlarına belirli konularda sadece farkındalık kazanmayı değil, bunlarla nasıl baş edeceğini ve nasıl aşacağı konusunda yardımcı olur.
PSİKOTERAPİ NEDİR? NEYİ HEDEFLER?
Psikoterapi, konuşma yoluyla çeşitli psikolojik yöntemlerin kullanılması ve bireyin düşünce-duygu-davranış sisteminde değişiklikler sağlayarak bununla ilişkili psikolojik ve somatik belirtilerin sağaltımına yönelik kullanılan ve bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış müdahalelerin bütünüdür. Psikoterapi, psikolojik bozuklukların tedavisinde tedavinin en önemli parçalarından biridir. Yapılan birçok çalışma terapinin anksiyete bozuklukları ve depresyon başta olmak üzere bir çok klinik durumda etkili ve uzun süreli etkiler gösterdiğini kanıtlamıştır. Bununla birlikte, bazı psikolojik semptomların varlığı bir psikiyatrik bozukluk tanısını karşılamasa da insanların yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Günlük yaşamın getirdiği zorluklar, stres, iş hayatı ve diğer insanlarla ilişkiler duygu-durumumuzda etkin rol oynar. Dolayısıyla psikoterapi, sadece bir ‘hastalık' söz konusu olunca başvurulan bir yöntem değil, insanları günlük yaşamda da destekleyen ve yaşam kalitelerini korumayı hedefleyen bir çalışmadır.
ÜLKEMİZDE ‘PSİKOLOĞA GİTMEK' ALGISI
Peki ülkemizde insanlar neden Psikolog yerine koçlara, hocalara veya falcılara daha çok gitmektedir ? Kimse kendisine ait travmatik, acı dolu, yüzleşmek istemediği, karanlık, kendine bile itiraf edemediği taraflarını açmak, anlatmak istemez.
Alternatifmiş gibi tercih edilen diğer kanallarda kişi kendine dair bir şey anlatmaz ve kendisine duymak istedikleri sunulur. Diğer kanallar maddi olarak daha ekonomik yanılgısı yaşatırlar. Aksine sorunlar çözülmediği için harcanan para boşa gitmiştir. Toplumsal öğreti ve inanışlar nedeniyle bu kanallar daha caziptir. Psikolog yerine diğer alternatifler sanki damgalayıcı değildirler ve “ben deli miyim” sorgulamasını yaratmazlar. Ve bu liste uzayıp gider..
Gerçek ise şudur; psikolog size sizin istemediğiniz sorunlarınız anlattırmaz , sizin istemediğiniz hiçbir şey olmaz, herhangi bir akıl vermesi durumuna maruz kalmaz, kendinizi sorgulanmış veya deşifre edilmiş hmezsiniz. Sizi hiç kimsenin kabul etmediği derece koşulsuz kabul eder, sorunu yaşayan kişi olarak sizin göremediğiniz basit noktaları görmenizi sağlamak için çok daha basit farkındalık soruları sorar ve “istemezseniz bu soruya cevap vermeyebilirsiniz” şeklinde açıklama yapar. Psikolojik danışma ve terapi süreci, danışan ve psikoloğun karşılıklı etkileşimi ile var olan karşılıklı öğrenme ve dönüşüm sürecidir. Bu süreç içerisinde sanılanın aksine psikologlar danışanlarına akıl veya tavsiye vermezler. Psikoterapi sürecinde davranışlar, düşünceler, duygular yargılanmaz, psikoloğunuz size tarafsız yaklaşır, sizi dikkatli bir şekilde dinler, birlikte farklı bakış açıları değerlendirilir, sorun alanları tespit edilir ve bunlarla ilgili neler yapılabileceği, hangi alanlar üzerinde çalışılacağı konusunda bir yol haritası belirlenerek bunlar üzerine çalışılır. Psikologlara gitmek için zaman ve kendinizi ertelemeyin , herhangi bir sorununuz yoksa bile konuşma ve anlatma ihtiyacınızı “etkin ve empatik dinleme” becerisi olan bir meslek mensubu olarak psikoloğa anlatın. Önceliğinizi ruh ve beden sağlığınıza verin iyi geldiğine şahit olacaksınız.
Sevgiler
Psikolog Merve Demir