AĞRI'NIN SPOR-KAMP TURİZMİ POTANSİYELİNİN NE ZAMAN FARKINA VARACAĞIZ?
Son yıllar da hepimizin de gözlemlediği üzere küresel ısınma etkisini git gide artırmaktadır. Bundan 15 yıl önce büyüklerimize Ağrı da kar Ocak ayında yağacak deseydik herhalde sopayla bizi kovalarlardı.
Ama bu yıl Ağrı da ilk kar yağışı Ocak ayının ilk haftasında yağdı. Batıdaki bazı bölgelere kar bile yağmadı. Uludağ neredeyse sezonu karsız kapattı. Yaz ayları ise doğu bölgesinde birkaç il hariç yoğun sıcaklıklarla geçildi.
Tabi ki bu küresel ısınmanın olumsuz tarafları peki bu olumsuz tabloyu nasıl olumluya çevirebiliriz?
Tam da bu noktada Ağrı için bir fırsat doğmaktadır.
Nasıl mı?
Şöyle anlatayım değerli okurlarım.
Kamp turizmi için en önemli olgu yükselti ve sıcaklıktır. Özellikle 1650-1800 arası yükseltide yapılan antrenmanlar sporcunun gelişimini iki kat daha fazla etkilemektedir. Bu yönüyle ele alındığında Ağrı Türkiye'nin yükselti bakımından en yüksek altı ilinden biridir ve yazları da hepimizin bildiği üzere serin geçmektedir. Yani kamp turizmi açısından ideal konumdadır. Ağrıda futbol ve atletizm kamp bölgesinin oluşturulması halinde ve çevresine özel teşvik verilerek iki ya da üç 4-5 yıldızlı otellerin yapılması teşvik edilirse ilimize ekonomik olarak büyük getirisi olacağı kanaatindeyim. Yaz ayları futbol ve sporcu kampı yönünden, kış ayları ise kış sporları yönünden yılın 12 ayı değerlendirileceği bir potansiyelden bahsediyorum.
Ağrı kamp turizm potansiyeli yönünden tabiri caizse biçilmiş bir kaftandır.
Şimdi diyeceksiniz ki hocam çok hayalperestsin be.
Evet değerli dostum projeler hayallerle başlar.
Bundan on yıl önce Nike firması Ağrı da fabrika açacak deseler inanmazdık demi. Bakın şimdi gerçekleşiyor.
Peki, bundan 10 yıl önce şarkılara konu olan ve ucuz olduğu için tercih edilen kara tren Kars ilinin tüm otellerini dolduracak bir potansiyele dönüşecek, altı ay önceden biletler tükenecek ve üstüne biletler 450 TL'den yani uçaktan daha pahalı fiyata satılacak desem eminim ki yine inanmazdınız.
Peki çok uzakta değil yanı başımızda Van depreminden sonra herkesin Van'dan kaçtığı bir dönemde, dükkânların bir araba fiyatına satıldığı dönemden sonra Van'ın İranlı turistler tarafından otellerinin 1 ay sonrasına kadar yer bulunamayacak bir potansiyele dönüşecek desem ne derdiniz? Biliyorum inanmazdınız hatta güler geçerdiniz. Peki, bir diğer yanı başımızda spor-kamp merkezlerini sadece 3 yıl önce kurup Türkiye'de ki 250'ye yakın futbol kulübünün yüzde 80'i, yurtdışından 100'e yakın kulübün sadece üç yıl gibi kısa bir sürede Erzurum'a çekilmesine ne denmeli.
Erzurum ekonomisine katkısı yaklaşık 150 milyon civarı bir rakam olarak karşımıza çıkmaktadır. Süper ligin 18 takımının 10'nun Erzurum da kamp yapması sadece üç yıl gibi bir kısa sürede. Mucize mi? Hayır değerli dostum Mucize diye düşünme! Sadece potansiyeli harekete geçirme meselesi.
Son olarak yazıma son verirken, değerli büyüklerime seslenmek istiyorum; Benim garip ama yüreği mert Ağrımın bu potansiyelinin geç kalmadan değerlendirilmesini istirham ediyorum.
Sağlıcakla kalın…
