Ağrı'da ve aslında birçok yerde yıllardır değişmeyen bir gerçek var: İnsanların birbirinin arkasından konuşması, kuyular kazması, hataları ve ayıpları gün yüzüne çıkarması, ayıbı örtmek yerine daha da yayması... Kendinden iyi olanı kötülemek, başarılı olanı desteklememek, hatta ona çelme takmak bir alışkanlık hâline gelmiş durumda. Barıştan çok kavga ön planda tutuluyor, insanların yüzleri gülmek yerine kaşlar çatık bir şekilde dolaşıyor. Haklının değil, güçlünün yanında saf tutuluyor.
İnsanlar iki günlük iyi görünme adına ömürlerinin geri kalanını kötü geçirmeye razı olmuş gibi yaşıyor. İşi ehline vermek yerine, birilerine torpil geçmek tercih ediliyor. İşte tam da bu yüzden gelişim mümkün olmuyor. Beton binalar dikilse de yollar yapılsa da zihniyet değişmedikçe hiçbir şeyin değişmeyeceği ortada.
Gelişim İçin Zihniyet Değişimi Şart
Gelişmişlik sadece fiziksel yapılarla, yollarla, binalarla ölçülemez. Gerçek gelişim, zihniyet değişimiyle başlar. Bu değişimi sağlamak için öncelikle bireysel farkındalığımızı artırmalıyız. Kendimize şu soruları sormalıyız:
- Ben toplum içinde ne kadar yapıcıyım?
- Başarıyı takdir ediyor muyum, yoksa kıskançlıkla mı yaklaşıyorum?
- Bir yanlışı gördüğümde düzeltmek için mi çabalıyorum, yoksa dedikodusunu yapmakla mı yetiniyorum?
Bu sorulara verdiğimiz cevaplar, toplum olarak ne kadar gelişime açık olduğumuzu gösterir. Eğer bireyler olarak değişmeyi başarabilirsek, toplum olarak da bir dönüşüm yaşayabiliriz.
Destek ve Dayanışmanın Önemi
Toplumsal gelişim, bireylerin birbirine destek olmasıyla mümkündür. Bir başkasının başarısından rahatsız olmak yerine onu tebrik etmeyi öğrenmeliyiz. Küçük hesaplar peşinde koşmak yerine büyük resmi görmeliyiz. Eğer toplum olarak iş birliği içinde olursak, güçlü bir dayanışma ağı kurarsak, herkesin kazançlı çıkacağı bir düzen oluşturabiliriz.
Bunu başarmanın yolu ise eğitimden geçiyor. Hem akademik hem de ahlaki eğitime önem verilmeli. Çocuklarımızı sadece bilgiyle değil, erdemle de yetiştirmeliyiz. Empati kurmayı, adil olmayı, başkasının hakkına saygı duymayı öğrenmeliyiz.
Zihniyet Değişimi İçin İlk Adımlar
Zihniyet değişimi zamanla olur, ancak adım atmadan bu değişimi başlatamayız. İşte yapılması gereken bazı temel değişiklikler:
- Başkalarını kötülemek yerine desteklemek: İnsanları eleştirmek yerine onların iyi yanlarını görmeye çalışmalıyız.
- Adaletli olmak: Güçlünün değil, haklının yanında durmalıyız.
- Dayanışmayı artırmak: Yardımlaşma kültürünü benimsemeliyiz.
- İşi ehline vermek: Torpil yerine liyakat esas alınmalı.
- Olumlu düşünmek ve çözüm odaklı olmak: Sürekli şikâyet etmek yerine çözüm üretmeliyiz.
Ağrı'nın gelişmesini istiyorsak önce zihniyetimizi değiştirmeliyiz. Başkasını kötüleyerek, düşene bir tekme de biz atarak değil; hataları örterek, başarının yanında durarak, hakkaniyetli davranarak bir yere varabiliriz. Bu gibi insanların çoğalması için, birbirimize destek olmalı ve değişimi önce kendimizden başlatmalıyız. Unutmayalım ki, değişim önce insanın içinden başlar. Kendi düşüncelerimizi, alışkanlıklarımızı gözden geçirelim ve bu dönüşüm için ilk adımı atalım. Ancak o zaman gerçek anlamda bir ilerlemeden söz edebiliriz.