Van Gölü'nün gizemlerinin gün yüzüne çıkarıldığı su altı fotoğrafları, Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde sergilendi.
Adilcevaz Kaymakamlığı, Su Altı Fotoğrafçılar ve Filmcileri Derneği (SUFOD) ve Adilcevaz Kültür, Sanat ve Turizm Derneğinin çalışmaları sonucunda yapılan dalışlarla Van Gölü'nün derinliklerinde çekilen fotoğraflar sergilendi. Adilcevaz Kaymakamlığında düzenlenen ve 40 fotoğraftan oluşan 'Adilcevaz'da Su Altı Mikrobiyalitleri' adlı sergiye Adilcevaz Kaymakamı İsmail Demir, Bulanık Kaymakamı Mehmet İlidi, Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necmettin Elmastaş, Adilcevaz Belediye Başkanı Necati Gürsoy, Ahlat Belediye Başkanı A. Mümtaz Çoban, SUFOD Başkanı Ateş Evirgen, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı ve kurum amirleri katıldı.
Kaymakamlık girişindeki sergi açılışı ve gezilmesinin ardından Adilcevaz Kaymakamlığı konferans salonunda kısa bir film gösterimi yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Adilcevaz Belediye Başkanı Necati Gürsoy, Adilcevaz'ın Van Gölü sahillerinin büyük zenginliğe sahip olduğunu belirterek, projenin hayata geçmesinde başta Adilcevaz Kaymakamı İsmail Demir olmak üzere emeği geçenlere teşekkür etti.
Adilcevaz Kaymakamı İsmail Demir ise serginin hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Demir, 'Adilcevaz sahillerinde Van Gölü'nün gizemli dünyasını tanıttığımız sergimize hepiniz hoş geldiniz. Günümüz dünyasında her şehrin bir tarihi, kültürel dokusu, ruhu ve hikayesi var. Bizlerde şirin ve mütevazi ilçemiz Adilcevaz'ın doğal zenginliklerinden istifade ederek bir hikaye yazmak istedik. Bunu da 3'lü sac ayağına oturttuk. Öncelikle Adilcevaz sahillerindeki su altındaki mikrobiyalit sahalarının su altı parkı ilan edilmesi için bakanlığımıza başvurumuzu yaptık. Bunun Türkiye'de tek bir örneği var. O da Gelibolu'da. Bunun için başvurumuzu yaptık. Daha sonra mikrobiyalitlere farkındalığını artırma adına Su Altı Fotoğrafçıları ve Filmcileri Derneğinin Adilcevaz sahillerinde çekmiş oldukları fotoğraflarla bir sergi yapmak istedik. Bu anlamda hem mikrobiyalitlerin tanıtılması adına hem de Adilcevaz isminin duyurulmasını istedik. Sac ayağının son halkasında da bir dalış okulu ile halkayı tamamlamak istiyoruz. Bu hedefimizin gerçekleştirilmesi halinde ilçemiz dalış turizmi açısından önemli bir merkeze dönüşeceğine inanıyoruz. Bizler bugün belediye başkanımızla, STK'larımzla, mesai arkadaşlarımızla yeni bir vizyon ortaya koymaya çalıştık. Bu vizyona destek veren valimize şükranlarımızı sunuyorum. Yine bu serginin ilde tanıtılabilmesi için üniversitenin kapısını açan Bitlis Eren Üniversitesi Rektörümüze teşekkür ediyorum' dedi.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı da, Van Gölü'nün zenginliklerini ortaya çıkarmak için uzun soluklu çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Sarı, 'Çok şükür inci kefali dünyanın bildiği bir marka haline geldi. Van'a gelmeden önce 1991 yılında çok meşhur bir bilim dergisinde makale yayınlandı. Dünyanın en büyük mikrobiyalitleri Van Gölü'nde diye bir Alman bilim insanı yayımladı. 1991 yılına kadar dünyada bilinen mikrobiyalitlerin en büyüğü Pavilion Gölü'ndeymiş. O makaleler diyor ki özellikle Adilcevaz yakınlarında boyu 100 metreye yaklaşan mikrobiyalitler var. Bu bilim tarihinde bilinen ve kabul edilebilen bir şey değil. 2013 yılında Van depreminden sonra Şahika Ercümen Van'da beni ziyaret etti ve ne yapabileceğini söyledi. Bende Van Gölü'nde bir rekor denemesi yapmasını söyledim. O zaman ki Valimiz Minür Karaloğlu destek oldu ve Şahika bir dalış yaptı. 61 metre dünya rekorunu Akdamar Adası yakınlarında kırdı. Şahika'nın dalışı esnasında suyun altında ilginç yapılarla karşılaştık ve fotoğrafladık. Onları gördükten sonra suya girmek isterdim. Eğitim aldıktan sonra dalış yaptım ve 12 metre derinlikte mikrobiyalitleri gördüm. Van Gölü'nün balı var ve bunu yememiz gerekiyor. Bu bal suyun altında. Ateş Evirgen ve Savaş Karakaş, bunlar dünyadaki dalış turizmini bilen insanlar ve her yerde daldılar. Bugüne kadar böyle bir yapıyla hiçbir yerde karşılaşmadılar. Bütün dünyadaki dalış camiası şimdi mikrobiyalitleri merak ediyor. Bu fotoğraflar yayınladıktan sonra dalgıçlar kaymakamlığı arayacak ve dalış gerçekleştirmek isteyecekler. Buraya dalış okulu ve dalış teknesi lazım. Van Gölü'nün çevresindeki ilçelerin tamamına dalış okulu lazım. Mikrobiyalitleri ortaya çıkardık, şimdi bunu korumamız lazım' diye konuştu.
SUFOD Başkanı Ateş Evirgen ise bugüne kadar iç sulara dalış yapıp film ve fotoğraf çekmeyi göz ardı ettiklerini belirterek, 'Bu konuda bize öncü olan Mustafa Sarı hocamıza teşekkür ederiz. İç sularımızda fotoğraf çekmeye bizi teşvik etti. Daha önce arkadaşlarımız birkaç çalışma yapmışlar. Van Gölü çok zengin bir göl. Biz bunun değerini bugüne kadar göz ardı etmişiz. Bundan sonra özellikle bizler sualtı fotoğrafçıları derneğimizin bir sözü var. Ne zaman burada bir şey yapmamız gerekiyorsa, davet yapıldığı zaman buna karşılık yapacağız. Yapılacak çok şey var, bunun farkındayız' dedi.
Konuşmalarının ardından Adilcevaz Kültür, Sanat ve Turizm Derneğinin projesi kapsamında dalgıçlık eğitimi alan kursiyerlere sertifikaları protokol tarafından verildi. Düzenlenen sergi açılışı toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.
40 fotoğraftan oluşan serginin 15 gün açık olacağı belirtildi.
Bakmadan Geçme
