Raif Medetoğlu Yazdı 'Bu Gidiş Nereye?'

Raif Medetoğlu'nun, 'Bu gidiş nereye?' başlıklı köşe yazısı.

Raif Medetoğlu Yazdı 'Bu Gidiş Nereye?'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

BU GİDİŞ NEREYE? 

Cihangir bir devletin bize miras bıraktığı bu güzel ülkede evlatlarımızı, gençliğimizi İslam Medeniyetimize ve Kur'an Medeniyetine yabancılaştırmak için özel eğitim almış ecnebi menşeli komiteler ve ülkemizdeki yerli iş birlikçileri ile birlikte beyinleri bu derin ve saygın medeniyet ile olan  bağımıza makas atarak özel çaba sarf eden mihraklar var.

Hususen Z kuşağı olarak tanimladiklari  genç dimağları zehirleyerek sarmaşık gibi bedenlerini sarıp sarmalamak suretiyle kötülük etrafında yuvalanıp evlatlarımızı anı yaşamak adı altında, burnu iki karış havada kontrolden çıkmış bir vaziyete devşirmek için ellerinden gelen her türlü  görsel, yazılı ve sosyal medya araclarını kullanarak vazifelerini icra ediyorlar.

Hususen bu faaliyetleri yürütmek için gizli bir el milyarlarca dolar harcayarak birilerini fonlamak suretiyle özgürlük ortamından istifade edip zihinleri bulandırıyor.

Toplumsal zihniyet sapmasına hizmet eden Ebu Cehil ruhlu kimseler, propaganda yoluyla zihni dışarda törpülenmiş, Avrupa'nın heva ve hevesine esir şehrin sokaklarından ilham alarak ve bu ülkenin kalbinde volta atan serseri mayın tarlası gibi etrafımızda tehlike saçmak suretiyle ailemizi toplumsal ve sosyal değerlerimizi ters düz ederek amaçlarına uygun hizmet etmeyi vazife edinmiş mihraklar, elif kuşağını yetiştirme niyetimizi bilinçli bir kasıt ile engellemeye çalışıyorlar.

Ve maalesef sosyal medyanın arsız, hayasız, edebsiz ve Kur'ana tekme atacak kadar kontrolden çıkmış; hissiz, duygusuz bir gençliği üreten mekanizmaları tespit edip gerekli müeyyideleri devreye sokamadık.

Ne yazık ki 10-11 yaşındaki körpe, saf zihinli evlatlarımız daha hayatı tanımadan bu temeli çürük ateist ve deist grupların propagandalarına maruz kalıyorlar.

Şeytana işçilik yapan lanete müstehk bu sosyal medya melanetini ne zaman kontrol altına alacağız?

İslam Medeniyetine savaşmayı yaygın bir moda haline getiren, zihni dışarda törpülenmiş, bütün manevî değerlerimizi hakir görerek değersizleştiren aklı ne zaman içimizden söküp atacağız.

Adı öğretmen ama irfanı, ahlakı, erdemi, insaniyeti, bir mümin hassasiyeti ile öğretemeyen ehliyetsiz  liyakatsizlere nefsine esir, hastalıklı, ırkçı kafa yapısına teslim ettiğimiz bir nesilden medet umuyor olmamız zülmete, karanlığa hizmet etmiyor da nedir?

Aile yapımızı ve ahlakımızı fesada uğratmak suretiyle yayın yapan medya, aklımızı ve kalbimizi hak ve hakikatten uzaklaştırarak kahra layık bir surete sokan ve bütün manevi değerlerimizi tehlikeye sevk eden yayınlar ne zaman kontrol altına alınacak?

Üniversite kapmüslerini dolaşın; tam bir felaketin habercisi, mahremiyetin yok olduğu, ben benim sen sensin diyerek enaniyetlerini cilalayıp hevesinin esiri olmuş bir surette kendine vitrin süsü vermiş olan bir gençlik ile göz göze geleceksiniz.

Muhtemel bir gerçeklik ki bu yarı çıplak gençlik, fikir kavgası yerine bedenini teşhir etmek suretiyle zinaya hizmet ederek, fitne fırtınası kopararak toplumunun temel dayanak noktası olan haya ve edebi yok etmiş ve edecektir...

Peki kentsel dönüşümün mimarları, şehir hastaneleri, duble yolları, tünelleri, köprüleri, hava limanları çağın lüzumuna uygun otomobilleri, alternatif enerji kaynaklarını harekete geçirenler alicenap ruhlu bir gençlik ile birlikte Kur'an nesli yetiştirmek de neden milli ve manevi değerleri yüceltecek bir zihinsel değişim ve dönüşümde başarısız kaldılar bunu sorgulamayacakmıyız?

Beyler, hanımlar ve sevgili gençler!  
Bize yeni bir çağ gerek, Kur'anımızın ayetlerinin rehberliğinde merhameti, vicdanı, ahlakı yüceltecek yeni bir nesil gerek, Hira mağarasında yankılanan sese kulak verebilecek vicdana sahip bir gençlik gerek...

İnsanca ve İslamca yaşama adabı olan sünneti seniye fikri; kargaşaların, bid'aların ve günahların çoğaldığı bir dönemde gemilere yön gösteren pusula gibidir.

Necip Fazıl Kısakürek sözü ile yazıma hatime veriyor hepinizi muhabbetle selamlıyorum.

'Yazıklar olsun! Bir insanda olmazsa edep, neylesin ona medrese mektep. Bir ömür yalasa da mürekkep. Yine merkep, yine merkep.'

Netice ortada buna sebep olanları Allah'a havale ediyoruz...

Raif Medetoğlu

Bakmadan Geçme