Raif Medetoğlu Yazdı 'Ağrı'yı konuşuyoruz'

Raif Medetoğlu'nun, 'Ağrı'yı konuşuyoruz' başlıklı köşe yazısı.

Raif Medetoğlu Yazdı 'Ağrı'yı konuşuyoruz'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

AĞRI'YI KONUŞUYORUZ...

Dünya'nın hangi bölgesinde olursa olsun, her kentin kendine özgü bir kimliği ve hafızası vardır.

Basit bir örnek vermek gerekirse, kentin bir meydanı, ve o kente has simge yapıları vardır.
Mesela ; Paris'in Eyfel kulesi, İzmir'in saat kulesi, Mardin'in tarihî dokusu ve coğrafyası ile özdeşleşen taş evleri ,mistik havası o şehrin yansımalarıdır...

Ama bir kentin şahsiyetini oluşturan en önemli unsur ,hiç şüphesiz orada yaşayan insanlardır.
Birbiriyle olan ilişkiler , inşaa ettikleri binalar,
İlgilendikleri sanaat ve müzikler ,inançlar  ortak bir kimliği tanımlar.

Söz konusu kimlik ,şehrin konforuna ve kültürüne etki eder.
Nitekim ; Ortak yaşam alanları insanların tercihine göre şekillenir.

Ben vatandaş olarak kent merkezine indiğimde, ruhumu okşayacak estetik bir görünüm ile bedenimin etkilemesini istiyorum.
Bu imkanı bana ve çocuklarıma kim sağlayacak?

Elbette inisiyatif  bu kentin idarecilerindedir..

Bakın beyler ; Şimdi altın vuruşu yapıyorum...

Günaydın beyler !

O halde size tekrar hatırlatmak isterim ki ;

Ağrı Türkiye'nin  en geri kalmış üç vilayetinden biridir. 

İşte itiraz noktamız burdan itibaren başlıyor..

Eğitimde neden en gerilerdeyiz?
Sağlıkta dönüşüm en doğal hakkımız değilmi?
Dış ticaret yapabilecek potansiyele sahipken, Edirne kapıkule Sınır kapısında gösterilen tolerans ,Gürbulak sınır kapısında neden gösterilmiyor?

Ticaretimizin,ziraatimizin, hayvancılığımızın , kış turizmi, yayla turizmi, dağ turizm, jeo termale dayalı sağlık turizmi, Asya coğrafyasındaki ülkelere yönelik dış ticaret hacmimizin ve  kamu destekli endüstriyel yatırımların önündeki engeller nelerdir?  

Sorgulamak icap etmez mi ?

Ülke ekonomisinde ilk yirmilere girebilecek bir potansiyele sahip, bir şehirin gayri safi milli hasıla'sına katkısının önündeki engeller nelerdir ?

Bu ahvalimiz başlı başına ruhumuz'da ve düşünce dünyamızda bir konforu değil , yaşama azmimizi yıkıma dönüştüren bir durumdur.

Peki bu kentin valiliği ,üniversitesi, Belediye'si eğitim kurumları ve devletin diğer kurumları sözde sivil inisiyatif hareketleri bunu görmüyorlar mı ?

Yani müsbet manada eleştirilerimizle birlikte elbette takdir ettiğimiz durumlarda vardır.

'Kimse oturduğu yerden gocunmasın'

Aziz vatanın tapusuna ve mülkiyet hakkına sahip bu halk ,daha yaşanabilir bir kent tasavvurunu gerçekleştirmek için ne yapmalı?

Bunu sorgulamak bu kentin kolektif zekası adına ve millet adına ,haykırmak  en tabii yegane hakkımızdır...

Ey uyku sersemliği ve tembellik damarı ile memleketin tekmülü için gayret sarf etmeyen Ağrılı kardeşim!!!

Ne zaman yaşadığın kente değer katacaksın?

Topyekûn  kendimizi sorguya almamız  gerekmezmi ?

Ey Ağrılı kardeşim! 
Bana göre sen bu kentte aidiyet duygusu ile bağlı değilsin.
Biliyorum sana imkan tanısalar yarın göç kervanına sende katılırsın...

Bu kenti yaşanabilir kılma hayalimiz çok uzak değil bak orada yanıbaşında duruyor.

Yeterki kolektif akılı devreye alalım.
İnanın ki devlet mefhumu vatandaşın saadeti için vardır.
Yeterki sen istemesini bil ve dert edin...

Acaba bu şehri yöneten kimseler ,şehrin sorunlarını dert ederek uykusuz geçirdikleri geceleri oldumu?

Devlet mefhumu bizim kutsalımızdır.
Vatan bizim kutsalımızdır.
Bayrak kutsalımızdır.
Din kutsalımızdır.

Burada kimseyi hedefime alıp oklarımla yaralamak ve sözlerimle dövme niyeti taşımıyorum.

Ya Hep birlikte ilerleyeceğiz,yada hep birlikte devamlı geriye gideceğiz...

Bir başka yazıda halkımızın Duygu ve düşüncelerine tercüman olmaya devam edeceğiz.

Umarım niyetimiz hasıl olmuş, mesaj yerine ulaşmıştır...


Vesselam...

Ağrı Toplumsal Reform düşünce kulübü derneği...

Raif Medetoğlu

WhatsApp İhbar Hattı
0546 426 37 38
ÇEKİN, GÖNDERİN, YAYINLAYALIM!

Bakmadan Geçme