(Özel) Terör baskınının yaşandığı Uluköy'de 27 yıldır silinmeyen izler
Erzincan'ın Uluköy Mahallesinde 5 Ağustos 1993 yılında hain terör saldırısına uğrayan vatandaşlar, 27. yıldönümünde yaşadıkları acıyı anlattı. 100'e yakın teröristin baskın yaptığı ve 1 kişinin şehit olduğu 4 kişinin yaralandığı, 28 evin de ateşe verildiği terör saldırısının izleri kapı ve elektrik direklerinden silinmedi. Teröristlerin halkı uzun namlulu silahlarla taradığı saldırıda vücuduna 7 mermi isabet eden Gazi, ameliyat sonrası vücudunda kalan 2 mermiyle 27 yıldır yaşadığını söyledi.
Erzincan merkeze 21 kilometre mesafedeki Uluköy'de 5 Ağustos 1993 tarihinde meydana gelen hain terör saldırısı unutulmuyor. 100'e yakın teröristin akşam saatlerinde baskın yaptığı hain saldırıda kahvehanede bulunan ve evlerinden çıkarılan vatandaşlar köy meydanında toplanarak uzun namlulu silahlarla tarandı.
'Vücuduna 7 mermi isabet etti'
28 evin ateşe verildiği olayın canlı tanıkları saldırının 27. yıldönümünde yaşadıklarını anlattı.
Saldırının yaşandığı tarihte 20'li yaşlarda olduğunu ifade eden Gazi Ahmet Çıldır, '5 Ağustos 1993 akşam saatleriydi. Kahvehanede oturuyorduk. Biranda köyün her tarafından kamuflajlı olarak gelmeye başladılar. Biz özel harekat sandık. Bizlere bağırarak terörist olduklarını söylediler. Terör örgütünün propagandasını yaptılar. Vatandaşları evlerinden çıkararak yakaladıklarını herkesi kahvehanenin yanındaki meydanda topladılar. Sonra aralarında benimde dahil olduğum gençleri, erkekleri bir araya toplayarak kurşuna dizdiler. 1 şehidimiz 4'de yaralımız oldu. O sıra vücuduma 7 mermi isabet etti. Teröristlerin kaçmasının ardından beni at arabasıyla hastaneye yetiştirdiler. Ameliyatta 5 mermi çıkarıldı vücudumda kalan 2 mermiyle 27 yıldır yaşıyorum. 3 yıldır da Gazi unvanı verildi.' dedi.
'Mermi delikleri kapı ve elektrik direğinde 27 yıldır duruyor'
Gönüllü Güvenlik Korucusu Salih Kara'da, Uluköy'ün birçok kez terör saldırısına uğradığını ve kapılarda ve elektrik direğinde mermi deliklerinin hala durduğunu ifade etti.
15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra FETÖ'nün gün yüzüne çıktığını ancak Türkiye'de bundan 30 yıl öncesinde de bu örgütün sinsi planlarının, PKK ile olan bağlantılarının olduğunu şimdilerde daha iyi anladıklarını kaydeden Salih Kara, 'Cumhurbaşkanımızdan, İçişleri Bakanımızdan Allah razı olsun. Terörün üstüne sonuna kadar gidiyor ve bitirme noktasına da getirdi. Kabinede bütün bakanlar biryana İçişleri Bakanımız biryana. Terör acısını yaşayanlar bunu çok iyi biliyor. 5 Ağustos 1993'de köyümüz teröristler tarafından basıldı. O zamanlar biz silah nedir bilmezdik. Karşı koyamadık. Şimdi silahlandık. Yurdumuzun her karış toprağını savunmak için can veririz. Gönüllü güvenlik koruculuğu yapıyoruz. Hain saldırıda 1 amcamızı şehit ettiler 4 köylümüzü de yaraladılar. Evlerimizi ateşe verdiler. Alevi, Sünni çatışması çıkarmaya çalıştılar. Sivas Madımak'ta, Erzincan Başbağlar'da, Erzurum Yavi'de olanlar hep aynı kirli ellerin tezgahıydı. Bugün biz bunu 15 Temmuz'dan sonra çok daha iyi anladık. O zamanlar teröristler kaçtıktan sonra peşlerinden takibe başladığımızda, bizi gizli güçler hep farklı istikametlere yönlendirdi. Güvenlik güçlerinin istihbaratının teröristlere ulaştığını anladık' diye konuştu.
'Babası gözlerinin önünde şehit edildi'
Hain saldırıda gözleri önünde kurşuna dizilen babası Hacı Kadir Çıldır'ın şehit düştüğünü anlatan Lokman Çıldır, 'Babam askeriye yakınlığıyla biliniyordu. Tunceli'ye askerlerimize erzak taşırdı. Teröristler ölüm listesine almıştı. Birkaç kez bununla ilgili mektup gelmişti. O günde halkı meydana topladıktan sonra babamı ve gençleri sıraya dizdiler. Daha sonra içlerinden terörist başının talimatıyla kurşuna dizdiler. Bana da silahın dipçiğiyle vurup iki kaburgamı kırdılar. Allah bir daha o günleri yaşatmasın.' şeklinde konuştu.