Nihat Aydın Yazdı. 'Muhalefet kadar olamadınız'

Orta Doğu Gazeteciler Cemiyeti Genel Başkanı Nihat Aydın'ın 'Muhalefet kadar olamadınız' başlıklı köşe yazısı.

Nihat Aydın Yazdı. 'Muhalefet kadar olamadınız'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Söze nereden ve nasıl başlayayım diye düşündüm, söylenecek o kadar çok söz var ki; maalesef bir kaç gündür üzülerek izliyorum ve gördüklerim, duyduklarım beni dehşete düşürdü. Gördüm ki; Belediye Başkanımız Savcı Sayan'a yapılan ölüm tehdidi bazılarını çok fazla sevindirmiş, bizler nasıl ve ne zaman bu kadar acımasız ve vicdansız olduk? Yazıklar olsun!        

Söze nereden ve nasıl başlayayım diye düşündüm, söylenecek o kadar çok söz var ki; maalesef bir kaç gündür üzülerek izliyorum ve gördüklerim, duyduklarım beni dehşete düşürdü. Gördüm ki; Belediye Başkanımız Savcı Sayan'a yapılan ölüm tehdidi bazılarını çok fazla sevindirmiş, bizler nasıl ve ne zaman bu kadar acımasız ve vicdansız olduk? Yazıklar olsun!


Kadri Zana takma adıyla (gerçek adı Abdulkadir Aktürk) isimli kişi ki; ben buna insan bile diyemiyorum, kudurmuş köpek gibi ağzından salyaları akarak bizim masum gençlerimizi Savcı Sayan'a karşı tahrik ediyor, kışkırtarak ölüm emri veriyor, bazıları bunun senaryo olduğunu, gerçekse filmi görmek istediklerini söylüyorlar, pes diyorum!!!Yazıklar olsun!!! Allah sizlere vicdan versin. Her şeyden önce karşımızda bir insan var, bırakın belediye başkanı olmasını, bir de; aramızda bir insanın ölümüne sevinmeye hazır vicdan yoksunu insanlar var.

 

Savcı Sayan kendi canı pahasını bizim çocuklarımız için çırpınıyorken, uyuşturucu batağına saplanmasınlar, kurda kuşa yem olmasınlar, dağlara kaçırılmasınlar diye onlara sahip çıkarak, onlara daha mutlu daha güzel bir gelecek için çabalarken; yurtdışında yaşamanın verdiği rahatlıkla, densizin, kendini bilmez PKK'nın HDP'nin maşası Kadri ZANA bizim geçlerimize hem hakaret ediyor, hem de onları geri dönülmez bir yola itmek, başkanımızı öldürmeleri için tahrik ediyor ve bu içimizden bazılarını sevindiriyor..

 

Yıllardır siyasetin içinde olduğum için az çok bilirim, siyasetçiler pek fazla sevilmez, istediğiniz kadar bulunduğunuz yere hizmet getirin, yine de insanları mutlu edemezsiniz illa ki eleştirmek isteyen bir kulp bulur takar. Siyasetçileri sevmek zorunda değiliz, hiç olmaz sa kendimizi onların yerine koysak ve objektif olmaya çalışsak derim hep.

 

Savcı Sayan Ağrı'ya gelmeden, Türkiye'de; Ağrı'nın haritada yerini bilmeyenler vardı. Ağrı adını Savcı Sayan'la duyurdu, Savcı Sayan buraya iş, aş getirmek, Türkiye'de ve dış ülkelerde turizmle adını duyurmak, ilimize inanç turizmini getirmek ve hepimizin bildiği diğer projeleri hayata geçirmek için çabalarken, densizin biri suikast emri veriyor. Ağrı'nın gelişmesi onların planlarını bozuyor, tabi ki bundan dolayı da Savcı Sayan'ı hedef gösteriyorlar. Başkanımızı hedef göstermeleri için kendilerine göre pek çok unsur var.

 

Bakın yıllardır bölgede PKK ve bileşenlerinin kurduğu hegemonyayı yerle yeksan eden bir Ak Parti Belediyeciliği var , bundan dolayı Ak Parti Belediye ve başkanlarına karşı masum halk ve gençler üzerinden kin ve öfke kusma çabasındalar, Savcı Sayan'a karşı yapılmak istenen suikast aynı zamanda Ak Parti Belediyelerine, Belediyeciliğine karşı yapılmak istenmiştir.

 

İBB Başkanı İmamoğlu'nun aldığı söylenen tehdit karşısında öncelikle parti içerisindeki kenetlenmeler, kınamalar, sahiplenmeleri, dünya yı ayağa kaldırmalar, canlı yayınlar.. Düşünüyorum da, Savcı Sayan kadar ciddi bir tehdit alsaydı acaba ne olur du? Savcı Sayan bugüne kadar onlarca tehdit aldı ama tıkı çıkmadı, doğru bildiği yolda yürümeye devam etti, tehditlere boyun eğmedi ama bu sefer yapılan hepsinin önüne geçti, aleni ve sosyal medya ortamında.

 

Dediğim gibi, bu suikast emri sadece SAVCI SAYAN için verilmedi aynı zamanda AK PARTİ VE AK PARTİ BELEDİYECİLİĞİNE karşı diye düşünüyorum, acaba bunu bir tek gören ben miyim? Nasıl olur da il teşkilatımız, ilçe teşkilatlarımız göremez, anında kenetlenmek, geçmiş olsun yanınızdayız demek varken, günler sonra cılız kınama seslerini duyar gibi olduk, muhalefete ve yerel basına bişeyler deme gereği duymuyorum onların rengi belli, STK'lar, Ticaret Odaları ve Ulusal Basın Ağrı Temsilcileri hepinizin üzerine mi ölü toprağı serpildi? Savcı Sayan bizlerin daha huzurlu bir ortamda yaşamamız için çabaladığından alıyor bu ölüm tehditlerini hala mı aymadınız?

 

Çocuklarımızı kendi çocukları gibi bağrına basan, fakir fukara babası, kardeşlikten, barıştan yana olan ve bunu her daim dile getiren, huzur ortamı sağlamak için büyük bir çaba içinde olduğundan hedef gösterilen Savcı Sayan'a karşı PKK/HDP kaynaklı yapılan bu tehdit hafife alınacak bişey değil, bilmem bunun farkın damıyız.


Savcı Sayan bu bölgede bugüne kadar yaptıkları ve yapacakları ile bir rol modeldir, Savcı Sayan'a bugüne kadar olduğu gibi değil, bundan sonra çok daha fazla sahip çıkmamız gerekiyor, bunu hepimiz ona borçluyuz….

Bakmadan Geçme