- Haberler
- Köşe Yazısı
- Murat Hançer Yazdı. 'Reise Mektup'
Murat Hançer Yazdı. 'Reise Mektup'
Gazeteci Murat Hançer'in 'Reise Mektup' başlıklı köşe yazısı.
Bu köşe yazımda Türkiye, Ağrı ve halkımızın durumundan bahsetmek istiyorum.
Malumunuz dünyada olduğu gibi ülkemiz ve ilimizde de Covid-19 denen illetle savaşıyoruz. Malum ülkemiz çok zor günler geçiriyor, özellikle ekonomik yönden ülkemizi çekemeyen dış ve iç mihrakların ekonomik baskısı buda tabiki herkese dokunuyor.
Özellikle ilimizde gözlemlediğim kadarıyla esnafın 95'inin durumu içler acısı, evine ekmek götüremiyor, siftah edemiyor. İşsiz insanları hiç düşünemiyorum, köylerimiz aynı Ağrı'da mahalleleri gözlemledim inanın o kadar fakir o kadar zor durumda olan insanlar var ki görseniz ne dersiniz biliyor musunuz ?
Bizim uzaktan yakından müslümanlıktan haberimiz yok dersiniz !
Bunu da neye bağlıyorum ülkemizde ve ilimizde yapılan siyasete devletin malı deniz yemeyen kerizmiş gibi, ben ben ben ! Başka birşey yok Ankara'dan tutun ta ki ilçelere kadar aynı. Ne yaparsanız yapın biraz ALLAH rızası için, şu ben ben demenizi bırakın birazda biz olun. Seçim zamanı gelir vay efendim iyi dileklerinizi ufak tefek maddi manevi şeyler gösterip seçimden sonra tekrar benliğinize geçiyorsunuz. Bu halk beş sıfırıda gösterdi ama halen sizde bir şey yok, şu bir gerçek ki Reis yalnız kalmış. Etrafına bakıyoruz yapılan işler halka arz yönünden hep farklı sosyal medyada denen şeyin ortaya çıkmasıyla siyaset yapanlar için çok daha kolay bir siyaset ortaya çıkmıştır. Nasıl diyeceksiniz herşey ortada bir bakıyorsun telefona bir mesaj geldi işte örnek olarak ilimize şu kadar para gönderdim, sanki cebinden gönderiyor gibi sen bu parayı göndersen de gelecek göndermezsen de gelecek önce samimi olun. Bu mesaj işlerini bırakın bu paralar her ülkede olduğu gibi bizim ülkemizde de illere göre yıllık bütçeler ayrılır öyle gönderilir. Eğer bir siyasetçi siyaset veya vekillik yapıyorsa önce proje ile icraatla yapılır. Burada bir örnek vermek istiyorum ilimizin küçük bir ilçesi var ben gurur duydum. Tutak, doğru bir geliri yok belediye seçimlere Büyük Birlik Partisi'nden girdi ve kazandı. Daha sonra Ağrı Belediye Başkanı Sayın Savcı Sayan'ın girişimleri sonucu AK Parti'ye geçti. Belki seçimde AK Parti'den katılsaydı daha farklı kazanacaktı onu da kimler engellediyse, her neyse gelelim konumuza bu Başkan Tutak ilçemize bir ömür boyu yetecek bir proje yaptı. Aylık getirisi yaklaşık 250 bin TL işte diyorum böyle siyasetçiler lazım. Onun için burada Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ı yalnızlaştırmaya uğraşıyorlar. Bu yazım belki Sayın Cumhurbaşkanımıza ulaşmayabilir ama bizden daha iyi büyüklerimiz var, gazeteci olarak, araştırmacı, yazarlar var.
Gazeteci olarak bunlardan devletini, bayrağını, vatanını seven vatanına bağlı çok büyük abilerimiz var. Umarım benim bu yazımı görürler ya işleyerek ya da direk Sayın Cumhurbaşkanıma iletirler diye düşünüyorum. Çok ilginçtir burada bir kralın yaşamış olduğu ibretlik bir hikaye var, Sayın Cumhurbaşkanımızda böyle bir yaşam içerisinde olduğu için sizinle paylaşmak istedim.
Kralın biri Sarayında otururken, pencereden sesler gelmiş. ”Güzel elmalarım vaaaaaar!”
Bakmış, yaşlı birisi, at arabasında elma satıyor. Etrafında müşteriler.
Kralın canı çekmiş ve baş vezirini çağırmış;
– Al sana 5 altın, koş bana elma al.
Baş vezir, vezirlerden birisini çağırmış;
– Al sana 4 altın, koş elma al.
Vezir saray görevlilerinden birisini çağırmış;
– Al sana 3 altın, koş elma al.
Saray görevlisi muhafız komutanını çağırmış;
– Al sana 2 altın, koş elma al.
Komutan nöbetçiyi çağırmış;
– Al sana 1 altın, koş elma al.
Nöbetçi çıkmış yaşlı ihtiyarı yakasından tutmuş ve “Hey sen, ne bağırıyorsun? Burası han mı, yoksa saray mı? Defol buradan. Arabana da elmalara da el koyuyorum.”
Nöbetçi, muhafız komutanına dönmüş ve iyi dalavere çevirdim;
– İşte, 1 altına yarım araba elma.
Komutan saray görevlisine dönmüş;
– İşte, 2 altına bir çuval elma.
Saray görevlisi vezire dönmüş;
– İşte, 3 altına bir torba elma.
Vezir, baş vezire dönmüş;
– İşte, 4 altına yarım torba elma.
Baş vezir kralın huzuruna çıkmış;
– İşte, 5 altına beş elma aldım kralım. Aynen emrettiğiniz gibi.
Kral oturmuş ve şöyle bir düşünmüş ”Beş elma – Beş altın. Bir elma-bir altın ve halk elmalara hücum ediyor..
Demek ki vatandaşın durumu çok iyi. Vergileri hemen artırmak lazım!”
Evet işte burada ülkemizde aynı durumda, Sayın Cumhurbaşkanımızının düştüğü durum ilk önce bir yöneticinin etrafı sağlam olmalı ki vatandaşın durumu iyi olsun, biz ülke olarak aynıyız. Sayın Cumhurbaşkanıma iletmek istediğim şeyde budur. Bu böyle giderse AK Parti'nin sonu geldi demek. Bu konuya biran evvel el atılmazsa bırakın AK Parti'yi ALLAH ülkemizi, bayrağımızı, vatanımızı gelip gelecek kazalardan belalardan korusun vesselam…?
MASKE – MESAFE – HİJYEN Lütfen !