Kerem Engin Yazdı. 'Halepçe Elma Kokulu Ölümdür'

Araştırmacı Yazar Kerem Engin yakın çağın katliamlarını Halepçe üzerinden dile getirdi.

Kerem Engin Yazdı. 'Halepçe Elma Kokulu Ölümdür'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Araştırmacı Yazar Kerem Engin yakın çağın katliamlarını Halepçe üzerinden dile getirdi.

 

 

 

İnsanların temel haklarını güvence altına almak üzere İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin ilan edilişinin üzerinden 72 yıl geçti. Milyonlarca sivilin hayatını kaybettiği İkinci Dünya Savaşı'nın hemen ardından ilan edilen bu beyannamede, insan olmaktan kaynaklanan temel hakların tamamı güvence altına alınmıştır.

 

 

 

Anacak aradan geçen zaman içinde ne yazık ki ihlallere engel olma noktasında pek bir başarı sağlayamadı. Bugün uluslararası siyaset insan haklarını ve değerlerini yüceltecek bir kez daha yitirmiş görünmektedir. Özellikle Ortadoğu insanının hakları söz konusu olduğunda en ağır ihlaller dahi “reelpolitik” gerekçelerle ikinci plana atılabilmektedir. Sadece son 25-30 yıldır bölgemizde inanılmaz vahşetlere tanıklık ettik, ediyoruz. Halepçe bu ihlaller içerisinde önemli bir yer tutmaktadır.

 

 

 

-1995 yılında Sırp askerleri Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'da yaşayan 8 bin 372 Boşnak katledildi. Bu 2. Dünya Savaşı'ndan sonra gerçekleşen en büyük toplu katliamdır.

 

 

 

-Yemen'de Husiler ile merkezi hükümete bağlı güçler arasında devam eden çatışmalarda şu ana kadar 20 bine yakın insan öldürüldü.

 

 

 

-Suriye'de 500 Binden fazla insan öldürülmüş, 6 Milyon insan göç etmiş, 100 Bin insan cezaevlerinde 200 Bin insan ise kayıp

 

 

 

-İsrail'in Gazze'ye 2008-2009, 2012 ve 2014'teki üç büyük saldırısında yaklaşık 4.000 Filistinli hayatını kaybetti. Gazze'nin 2 milyon civarındaki nüfusunun 80'i mülteci konumunda. Sürekli ve sistematik yapılan saldırılar yüzünden 50.000'den fazla engelli bulunuyor.

 

 

 

- Mısır'da 2014 yılındaki askeri darbeden bu yana insan hakları ihlalleri sistematik olarak artış gösterdi. Hapishanelerde 40.000 civarında tutuklu bulunduğu tahmin ediliyor.

 

 

  -ABD'nin 2003'teki Irak işgalinde ortaya çıkan tabloda 1 milyon sivil öldürüldü. 2 milyon Iraklı mülteci durumuna düştü. 7 bin Irak'lı hapse atıldı, 16 bin sivil halen kayıp.  

 

 

-Saddam Hüseyin 16 Mart 1988'de zehirli gaz bombalarını Halepçe kasabasının üzerine yağdırdı. Avrupa devletlerinde üretilen AB ve ABD'nin izni ile Irak'a gönderilen bu bombalar ile çoğunluğu çocuk ve kadın 6 bin 357 kişi zehirlenerek öldü, 14 bin 765 kişi de ağır derecede yaralandı. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) raporuna göre bu kimyasal saldırı, günümüze kadar 43 bin 753 kişinin ölümüne, 61 bin den fazla kişinin de sakat kalmasına sebep oldu.

 

 

 

Maalesef yıllardır bu coğrafyalarda açlık, yokluk ve sürgünün çaresizliği, kanın, gözyaşının ve ölümün acısı hiç dinmiyor. Kardeşçe yaşamak varken zulmü, işgali ve katliamı tercih edenler elbette hüsrana uğrayacaktır.

 

 

Buraya alıntıladığımız katliam ve hak ihlallerini Halepçe katliamının yıl dönümünde dile getirmeye çalıştım.

 

 

Bu vesile masum insanlara bunca zulmü, acıyı ve katliamı yaşatanları bir kez daha lanetliyorum. Zulme uğrayan ve katledilen tüm mazlum insanları rahmetle anıyorum.

 

 

 

'HALEPÇE'

ELMA KOKULU BİR ÖLÜMDÜR!

 

 

 

Andolsun!

Göğe, taşa ve toprağa

Zehir saçan elmaya

Barut kokan sabaha

Sağanak, sağanak ölüm yağan güne

Çığlık atan çocuklara  

Ve ağıtları arşa değen annelere andolsun!

 

 

 

Andolsun!

Yalınayak koşan kızlara

Kundağı taş kesilmiş bebeklere

Kahırdan yüreği yanan babalara

Ve çaresizce kaçışan kadınlara

Halepçe unutulmaz!

 

 

 

Semalarından zehir yağdırılan toprağa

Katliamına seyirci kalınan halka

Acıyla nefesleri kesilip ölen...

Ve ağızları köpük fışkıran çocuklara...

Andolsun ki, Halepçe unutulmaz!

 

 

 

Veyl olsun!

Katar, katar ölüm taşıyan uçaklara

Sinsice pusu kuran hainlere

Masumları diri, diri yakan katillere

İnsanlığı nefessiz bırakan vahşilere                                            

Tüm kan emici vampirlere

Canilere ve cellatlara veyl olsun!

 

 

 

Veyl olsun!

Soykırımlar, katliamlar ve kıyımlar karşısında

Üç maymun oynanan zamana

Yüreği taş kesilen Dünyaya

Acıya kayıtsız kalınan çağa

 

 

 

“Qutile ashabul uxdut”                                                                                          Kahrolsun ateşli hendek hazırlayanlar                                                                         Çocukları katleden caniler                                                                                                          Şehirleri talan işgalciler                                                                                                            Yuvaları yıkan diktatörler kahrolsun!                                                                                          

 “We şâhidin ve meşhûd”

Şahit olan insana ve şahitlik edilen zamana

Halepçe'deki 

Zulme sessiz duranlara

Mazluma kör kalanlara

Ve soykırıma sağır kesilenlere Veyl olsun!

 

 

 

Andolsun!

İnsanlığımıza ve isyanımıza

Kahrımız Kerbela'ya

Kimsesizliğimiz Halepçe'ye

Sessizliğimiz Srebrenitsa'ya

Acımız Hiroşima'ya

Hıncımız Hama'ya

Öfkemiz Felluce'ye

Andolsun Sabra ve Şatillaya

Acısı unutulmaz Halepçe'lerin

Ve ahı yerde kalmaz mazlumların

 

 

 

Ve andolsun ki!

Halepçe'nin yaşadığı

Mazlum bir halkın kahredici yalnızlığı

Ölümüne göz yumulan sahipsizliği

Ve yok edilmeye hüküm giymişliğidir…

 

 

Kerem ENGİN / 16 Mart 2021 

Bakmadan Geçme