Fuat Erdem yazdı 'Darbe Olur mu?'

Darbe Olurmu…

Yeni darbe olur mu? Olursa askerimi yoksa sivil mi olur, yada daha önceden olduğu gibi bir yargı ve bürokrasi eliyle mi yaparlar. Olurmu, olmazmı bence çok kafa yormaya gerek yok.

Fetullahcı terör örgütünü (fetö) baz alırsak 7 Şubat 2012 mit krizinden bu yana ülkemizde öncü, artçı ve asli olmak üzere darbe silsilesi halen bu gün bile devam etmektedir. Ekonomi, dış politika ve Kürtler üzerinden yürütülen algı operasyonlarının hepsi birer darbe amacı gütmektedir. Hal böyleyken yeni bir darbe olurmu, olmazmı tartışması bana çok anlamlı gelmiyor.

Ateş çemberine dönmüş orta doğu coğrafyasında ülkesinin ve halkının güvenliği ve menfaatleri için sınırları içinde ve dışında operasyonlar yürüten bir devlete kendi siyasetinden kurulan kumpas, iftira ve algı girişimi darbe değil de nedir. Bulduğu yada bulduğunu zannettiği her argümanı doğruluğuna, yanlışlığına bakmadan iktidarı yıpratmak için kullanan ve sonrada komik duruma düşen muhalefetin yaptığı siyasete vurulmuş bir darbe değil de nedir. Savaştan kaçıp bizleri sığınacak bir liman olarak gören mültecilere karşı takınılan tavır insanlığa vurulmuş bir darbe değil de nedir. Siyasi olarak 100 yıllık silahlı olarak 40 yıllık bir sorunu çözmeye yönelik samimi çabaları baltalamak ve ters algı yaratmak kardeşliğe darbe değil de nedir. Yurt dışında her ortamda ülkesini iç savaş varmış gibi gösterip, kişi hak ve hürriyetinin olmadığını anlatıp, yerli ve yabancı sermayeyi ürkütüp sonrada üretim olmadığından şikayet etmek ekonomiye darbe değil de nedir. Rus Büyük elçisine yapılan suikast ve savaş uçağının düşürülmesiyle ülkeyi savaşa sokmak istemek darbe değil de nedir.Yabancı gizli servis elemanlarını gazeteci, siyasetçi  ve iş adamı gibi gösterip onların yargılanması üzerinden özgürlük naraları atmak başkalarının özgürlüğüne vurulmuş darbe değil de nedir. Daha neler neler. Tabi bu saydıklarımız sadece bizim içimizdekilerin yaptığı, silah ambargosu, dolar ve kredi notları üzerinden dış kaynaklı olan darbe girişimlerini hiç saymıyorum bile.

Askeri darbelerin demode olduğu, çağ dışı sayıldığı bu dünyada yeni geliştirilen darbe tekniklerinin en başında halk ayaklanmaları geliyor. Darbe halk tarafından yapılınca daha bir sempatik ve haklıymış gibi hava yaratılıyor, bu yüzden ortamın müsaitleştirildiği ülkelerde bu yol egemen güçlerce en çok tercih edilen yöntem oluyor. İstanbul seçimlerinin kazanılmasıyla birlikte muhalefet partileri işin siyasi boyutunu tamamlamış gibi kendilerini görüyorlar, nitekim liderlerin ve özellikle imam oğlunun tavırlarından bu anlaşılıyor. Hep bir zıtlaşma hep bir didişme politikası yürütüyorlar, yalan söylemekten hiç çekinmiyorlar, halkı sokağa dökmenin ağaç ve çiçek gibi gerekçelerle olmayacağını anladılar. Tek amaç halkı germek ve o güne hazırlamak. Sadece bu kadar da değil o gün geldiğinde kitleleri organize edebilecek, meydanlara sürükleyecek yerel teşkilatlanmalara bile gidiyorlar. Biraz dikkatli bakıldığında bu çok rahat görülebilir. Bu sefer eksik ayak bırakmak istemiyorlar.

Demokratik yada demokrasi dışı yöntemlerle iktidara gelebilmek için Kürtlerin olmazsa olmaz olduğunu biliyorlar. Hdp'yi Millet ittifakına dahil etmenin yerel seçimlerle ve Cumhur Başkanlığı seçimleriyle bir alakası yok, ikinci bir gezi kalkışması olursa bir şekilde Kürtleri bu işe dahil etmenin alt yapısını yapıyorlar. Chp'nin algı becerisi ile Hdp'nin eylem pratiğini bir araya getirmeye çalışıyorlar, yani sur ve gezi sentezi oluşturma, yani bu sefer ciddi hazırlanıyorlar.

Devrimci halkı, darbeci yapmaya çalışıyorlar. 18 yılda yüzlerce devrimle karşılaşmış bir halkı tabiî ki artık devrimle uyutamazlar darbe tek seçenekleri, ama şunu bilmelerinde fayda var, bu halk bir daha darbeye geçit vermez. Halk tavrını darbeden değil devrimden yana koymuştur.

Unutmadan söyleyeyim, bunlar sadece ön görü inşallah yanılıyorumdur.

Dostça kalın….