• Haberler
  • Diğer
  • Eğtim Sen Ağrı Şubesi, 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılının başlaması sebebiyle rapor yayınladı

Eğtim Sen Ağrı Şubesi, 2024-2025 Eğitim Öğretim Yılının başlaması sebebiyle rapor yayınladı

2024-2025 Eğitim ve Öğretim yılı 9 Eylül'de başlıyor. Ancak okullarda ders zilinin çalmasına sayılı günler kala çözülmeyen sorunlar katlanarak artıyor.

Artan maliyetler, eğitime az bütçenin ayrılması, anadilinde eğitim verilmemesi, okul, öğretmen eksikliği ile öğrencilerin beslenme ihtiyaçlarının karşılanmaması en önemli sorunların arasında yer alıyor.

  Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Ağrı Şubesinden yapılan açıklamada;
   Okulların açılmasına günler kalmasına rağmen binalarda gerçekleşmesi gereken tadilat çalışmalarına, personellere tasarruf tedbirleri kapsamında izin kullandırılması neticesinde, Ağustos ayı sonunda ancak başlanabilmiştir. Sınıf kapasiteleri olması gereken ortalama sayının çok üzerindedir. 35 öğrenciyi geçmedikçe fiziksel imkanlar el verse dahi yeni şube açılmamaktadır. Tek derslikli yada 2, 3 derslikli, fiziksel yapısı uygun olmayan köy okullarında uygulanan sınıf birleştirme işlemi maalesef fiziksel imkanları uygun, derslik sayısı yeterli olan okullarda bile yapılır hale gelmiştir. Bu, hükümetin tasarruf tedbirlerini öğrenci yararının üzerinde görmektir ve kabul edilebilir bir durum değildir. Aynı zamanda bu yüzden öğretmen normları düşmekte böylece öğretmen atama sayılarının düşmesine de sebep olmaktadır. Farklı bir çok alana bütçe ayıran hükümet nedense kısıtlamayı eğitim alanında yapmaktadır.


Ayrıca okullarda ciddi derecede öğretmen eksikliği vardır. Bu yıl iki defa il dışı tayinlerin açılması ve özür durumundan öğretmenlerin atamalarının da iki defa yapılması sonucu ilimizde öğretmen sayısı yarı yarıya düşmüş durumdadır. Maalesef henüz öğretmen atamalarıda gerçekleştirilmemiştir. Yardımcı hizmetler sınıfındaki personel noktasında da problemler ve eksiklikler vardır. Okullara temizlik personeli alımları İŞ-KUR üzerinden yapılmaktadır. Bu alımlar yapılana kadar, okullarda hijyen ve temizlik konusunda problemler yaşanmaktadır. 
  Tasarruf Tedbirleri Genelgesi kapsamında okullara gönderilen bir yazı ile taşımalı öğrenci sayısını azaltmak ve pansiyonlara yerleştirmek için her şeyi yapıyorlar. Özellikle köy okullarında okuyan öğrenciler pek çok problem yaşayacak. Önceki yıllarda da taşıma ihalesinin uzun sürmesinden kaynaklı öğrenciler okullara geç başlıyordu. Bu noktada özelikle kız çocuklarında okuldan kopuşlar yaşanacak.Yemekler sağlıklı çıkmıyor, servisler ise denetlenmiyor.
  Eğitime ayrılan bütçe yetersizdir.Çoğu zaman okullar kendi bütçelerini oluşturmak için velilerden yardım toplamak ve kayıt parası almak zorunda kalıyorlar. Okullarda temiz suya erişim çok sınırlıdır. Okula aç gidip aç gelen çocuklar var. Yoksul çocukların eğitim ve öğretime devam etmesi noktasında çok büyük sıkıntılar var. Bizim bu bağlamda her çocuk bir öğün de olsa sağlıklı bir şeyler yesin diye yemek talebimiz oldu. Fakat karşılığını bulmuş değildir. Okullarda kantinler yeterince denetlenmemektedir. Kantinlerde ucuz olduğu için ve öğrenci pahalı ürünler alamadığı için maalesef sağlıksız ürünler satılmaktadır.
  Maliyetler artmış ve aileler, ekonomik krizle birlikte okul masraflarını karşılayamayacak duruma gelmiştir. Bu durum çocukların eğitimden kopmalarına neden olmaktadır. Bu nedenle okulu terk ederek “çocuk işçiliği”ne itilenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır.
   Çocukların bilmedikleri bir dilde eğitim almaları asimilasyona neden olmaktadır. Anadilde eğitim haktır ve gereklidir. Çocuklar anadilinde eğitim alamadıkları için akademik olarak da yeterli bir başarı elde edemiyorlar.
    Yeni müfredat bilimsellikten uzak, dini referans alan, içeriği çocukları yaratıcılıktan ziyade, itaate sevk eden bir müfredattır. Bu müfredat ile yapılacak eğitimin zorluğunu görmek mümkündür. Gelişmekte olan ülkeler arasından, eğitime en az bütçe ayıran ülkedeyiz. Bütçenin çok farklı alanlara aktarıldığını biliyoruz. Oysa en fazla yatırımın eğitim alanına yapılması gerekmektedir.
    Eğitim emekçileri genel olarak yoksulluk sınırı altında yaşamaktadır. Barınma, beslenme ve servis sorunları oldukça sorunlu bir hal almış durumdadır. Öyleki maaşlarının tamamına yakınını bu giderlere harcıyorlar. Ev almak, evlenmek, iyi bir araç almak gibi  hayaller bile kuramıyorlar.
  İlimizde özellikle köy okullarında çoğunlukla ücretli öğretmenler çalıştırılmaktadır. Ücretli öğretmenlik ise tam bir emek sömürü alanı durumundadır. Eşit işe eşit ücret ilkesine aykırı bir şekilde maaşlar ödenmektedir. 
  Seçmeli ders seçimlerini genelde okul idareleri yapmaktadır. Bu hak öğrenci tercihinden ziyade eldeki mevcut öğretmen veya idarecinin politik durumu üzerinden kullanılmaktadır.
 Görevlendirmelerde ve idareci seçiminde liyakat değilde kisinin bağlı olduğu sendikaya göre ve torpiline göre hareket edilmektedir.
  Sadece akademik başarıya odaklanılmış ve öğrencilerin sosyal, kültürel gelişimlerini destekteleyecek yeteri kadar aktiviteler yapılmamaktadır. 
   Tüm bu eksikler ile başlayacağımız yeni Eğitim ve Öğretim yılının tüm öğretmen ve öğrencilerimiz için; sağlıklı, mutlu, huzurlu ve başarılı geçmesini diliyoruz.

TV04 Haber Merkezi

Bakmadan Geçme