Araştırmacı ve Yazar Kerem Engin Yazdı 'Kanser Ağrı'nın kaderi mi?'

Araştırmacı ve Yazar Kerem Engin'in, 'Kanser Ağrı'nın kaderi mi' başlıklı köşe yazısı.

KANSER AĞRI’NIN KADERİ Mİ?

​Biyolojik ve genetik sebeplere bağlı olarak ortaya çıkan bir hastalık olan kanser, insanların yaşam koşullarıyla da çok yakından ilgilidir. Araştırmalara göre, beslenme, barınma, çalışma şartları, kişisel hijyen olmak üzere hayatın her alanında ortaya çıkan sorunlar kanser oranını etkilemektedir. Özellikle ekonomik şartlardan dolayı kötü ve sağlıksız koşullarda yaşamak, iş güvenliği önlemleri alınmadığı için kimyasallara ve ağır iş yüküne maruz kalmak, ucuz ve işlenmiş GDO’lu gıdalar tüketmek ile sentetik ve kimyasal içerikli ürünler kullanmak gibi faktörler, kanser riskini artırmaktadır.

​DSÖ'nün verilerine göre; Ülkelerin sosyo-ekonomik durumu yani İnsani Gelişmişlik İndeksi (HDI) üst sıralarda yer alan ülkelerde kansere yakalanma oranı alt sıralardaki ülkeleregöre 2,5 kat daha azdır. Yani insanların ekonomik, sosyal ve çevresel koşulları kanserde önemli bir etkendir.

​Araştırmalar, erken teşhis ve ilerleyen tıbbi teknolojilerin kullanımı, kanserle mücadelede önemli bir fark yaratmaktadırdiyor. Yine uzmanlar Dünya genelinde kanser görülme oranlarında artış olmasına rağmen, kanserden ölümlerindüşüşte olmasını, erken tanı ve doğru tedavinin etkisine bağlıyor. Yani görünen o ki Dünyada kanser artık daha yönetilebilir bir hastalık haline gelmektedir. 

​Ancak TÜİK’in yayımladığı illere göre kanserden ölüm oranları dağılımında maalesef Ağrı, yüzde 21,8 ile kanserdenölümlerin en yüksek olduğu il oldu. İlimizde kanser hastalığının son yıllardaki yükseklik ve yaygınlığına hepimizin şahit olmaktayız. Özellikle genç yaşta yaşanan acı kayıpları üzülerek görmekteyiz. Sadece bu hafta Ağrılı üç hemşerimizi kanserden kaybettik. 

​İlimizde bu kadar yoğun vakanın olması ve şahit olduğumuz acı kayıplar başta şehrimizdeki yetkili kişiler olmak üzere hepimize sorumluluklar yüklüyor. O halde Ağrı olarak erken tanıyı destekleyen “kanser tarama programları”uygulamalı ve sağlık altyapımızı güçlendirmeliyiz. Şehrin özellikle sağlıkta kendine yeterliliğini arttırmak için kalıcı çözümler üretmeliyiz.

​Kanserle mücadelenin etkili temel taşlarından biri desağlıklı ve huzurlu bir yaşamdır. Temiz hava, güvenli gıda,sağlıklı beslenme, stressiz bir yaşam ve düzenli egzersiz, bu alanda atılması gereken adımların başında gelir. Her insanın temel hakkı olan bu yaşam standartları için, şartları oluşturmak idarecilerin topluma karşı en asli vazifesidir.

​Öncelikle şuna inanmalıyız! Kanser Ağrı’nın kaderi değil ama çok önemli bir gerçeğidir. Kanser Savaş Daire Başkanı Prof. Dr. Murat Tuncer, bu konuda: “Genetik yatkınlıktan kaynaklanan kanserler dışındaki vakalarönlenebilir. Her üç kanserli kişiden biri sigara biri de yanlış beslenmeye bağlı olarak hastalanıyor. Yani üçte iki oranında kanseri engellememiz mümkündür.” diyor.

​Demek ki bu sorunun çözümü için çok ümitsiz olmamıza gerek yok. Ancak etkin ve çok yönlü bir mücadele şart. Bunun için ilimizdeki milletvekillerinden mülki idareye, Üniversiteden ilgili kurumlara, STK’lardan basına etkin bir iş birliğine ihtiyacımız var.

​Sağlık alanında yeterli uzman kadroların oluşturulup fiziki şartların iyileştirilmesi, sosyal alanda hijyen ve çevre temizliğinin arttırılması, ekonomik alanda istihdamın genişletilip iş güvenliğinin sağlanması, tüketilen ürünlerinsağlıklı ve güvenilir olması sağlanmalı. Çalıştaylar yapılarakşehrimiz ilçe ilçe, köy köy masaya yatırılıp detaylı bir kanser haritası çıkarılmalıdır. Erken teşhis ve tedaviler için toplum bilinçlendirilip periyodik kanser taramaları yapılmalı.

​Şehrin şebeke sularının sağlıklı hale getirilmesi için acil önlemler alınmalı. İlimizde satılan tüm gıda maddeleri ve özellikle de tüketimi çok yoğun olan çayların kanserojen maddeler taşıyıp taşımadıkları takip edilmeli. Derelere katı ve sıvı atıkların karıştırılmaması için önlemler alınmalı. Tarımda kullanılan zirai ilaçların insan sağlığını tehdit eden içeriklere sahip olmaması için gerekli çalışmalar yapılmalı. Çevre temizliği ve kişisel hijyen ile ilgili toplumsal bir hassasiyet oluşturulmalı. Gıda denetimleri sık yapılmalı özellikle raf ömrü bitmiş ambalajlı ürünlere yönelik sıkı tedbirler alınmalı.

​Bu vesileyle kanser illetine yakalanıp bu hafta vefat eden Mustafa Yeşilbaş, Şevki Güral ve Kadir Vural hemşerilerimize Allah’tan rahmet ailelerine sabırlar diliyorum.

TV04 Haber Merkezi

Bakmadan Geçme